Abstract


TÜRKÇE ÖĞRETİMİ İÇİN HAZIRLANMIŞ “MAHRU İLE HUBÇEHRE” VE “ŞİRİN ŞEMAYİL” HİKÂYELERİ
Klâsik Türk edebiyatı ürünlerine bakıldığında Hz. Peygamber ve onun hayatı, vasıf ve faziletlerine dair yazılmış birçok eser karşımıza çıkar. Bu eserler kimi zaman müstakil olarak kaleme alınmış, kimi zaman ise bir eserin içinde ayrı bir bölüm hâlinde teşkil edilmiştir. Hicretten yaklaşık bir yıl önce, Receb ayının 27. gecesinde meydana gelen Mi’râc hadisesi söz konusu kaleme alınmış eserlerde Osmanlı şair ve yazarları tarafından muhtelif nazım şekilleri altında büyük bir coşku ile işlenmiştir. Manzum, mensur veya manzum-mensur karışık meydana getirilen mi’râciyyeler, Hz. Peygamber’in Mescid-i Haram’dan Mescid-i Aksa’ya ve nihayetinde Yüce Allah ile görüşüp ilahî emirleri almasından müteşekkildir. Xvııı. asır şairlerimizden na’tlarıyla meşhur Nazîm Yahya (ö. 1727) da tertip ettiği Divan’ında mesnevi nazım şekli ile bir Mi’râciyye kaleme almıştır. Bu çalışmada Mi’râc olayının mahiyeti, Mi’râciyye veya Mi’râc-nâme nazım türü ve Türk edebiyatında kaleme alınan belli başlı bazı mi’râciyyelere temas edilecek, akabinde Nazîm Yahya’nın hayatı ve edebî şahsiyeti, kaleme aldığı mi’raciyyenin şekil, üslûp ve muhteva özellikleri verilecektir. Çalışmamızın sonunda ise asıl konumuzu teşkil eden mi’raciyyenin transkribe edilmiş hâli yer alacaktır.

Keywords
İslâmî Türk Edebiyatı, Hz. Peygamber, Mi’râciyye, Nazîm Yahya
Kaynakça