Abstract


Bedreddin ile Zehra Hikâyesi Üzerine
Türk halk hikâyeciliği geleneğinin elimizdeki en eski yazma örneklerinden biri olan Bedreddin ile Zehra hikâyesi, Türk Dil Kurumu Kütüphanesi Türkçe Yazmaları Koleksiyonu’nda “Hikâyet-i Hâleddîn Oğlu Bedreddîn Beg’in Hikâyesidir” başlığı ve “Yz. A 1” demirbaş numarasıyla kayıtlıdır. Cönk şeklinde siyah meşin sırtlı, kiremit rengi kâğıt kaplı, mukavva cilt içerisindedir. İmlası bozuktur. Bu halk hikâyesinde Sultan Orhan devrinde geçtiği söylenen bir aşk anlatılmıştır. Çalışmaya konu olan bu metnin üst başlığı “Hikâyet-i Hâleddîn Oğlu Bedreddîn Beg’in Hikâyesidir”, alt başlık ise “Hâtîcetü’z-Zehrâ’nıñ fükkâresidir” şeklindedir. Bedreddin ile Zehra hikâyesi Türk halk hikâyeciliği geleneğinin karakteristik hususiyetlerini neredeyse bütünüyle ihtiva etmektedir. Hikâyede kahramanın en önemli yardımcısı Hızır’dır. Ayrıca hikâyede bade içerek âşık olma, âşıklık yeteneği kazanma; hak âşıklığı, kadın-erkek âşıkların karşılaşmaları, muamma fasılları; âşık kahvehanesi tasvirleri; kültürel yaşama dair ayrıntılı birtakım olgular yanında kahramanın meşayihten biri olarak tanıtılması; yer yer müstehzi ve müstehcen ifadelerin kullanılması; halk ağzında yaygın olan atasözü ve deyimler ile zengin bir anlatım sunulmaktadır. Hikâyede Bedreddin ve Zehra’ya nispet edilen türküler -nadiren rastlanan fazla heceler dışında- kafiye ve ölçü bakımından oldukça başarılı koşma örnekleridir. Metinde Sultan Orhan devrinde geçtiği yazılı olan hikâyenin sonunda kahramanların kavuşmasını sağlayan sultanın bizzat kendisidir. Bu çalışmada söz konusu hikâye tanıtıldıktan sonra hikâyenin geniş bir özeti verilmiş; metindeki kahraman tasvirleri, formeller, ara sözler, atasözleri, deyimler örneklendirilmiş ve hikâyenin manzum kısımları değerlendirilmiştir.

Keywords
Halk hikâyesi, Cönk, Bedreddin ile Zehra.
Kaynakça