Abstract


Mit ve Efsanelerdeki “Çingene” Algısının Türkçe Atasözü, Deyim ve Kalıp Sözlerdeki Görünümleri
Ortak tarihî ve coğrafî iklimi paylaşan toplum, varlığını korumak için kültürel birikimlerini, toplumların dünü, bugünü, yarınlarının görüntüleri olan söz varlığı aracılığıyla kuşaktan kuşağa aktarır. Söylemin gelecek kuşaklara aktarılan bir yapı olması, toplumu oluşturan bireylerin görüşleri, değer yargıları, inançları, hayat felsefelerini içeren söz varlığı unsurlarını önemli kılar. Millî, manevî süzgeçlerden geçerek bugünlere ulaşan değer yargıları; millî kimlik ve şuur üzerine inşa edilen geleneksel unsurlar; toplumsal olgu ve olaylar, ataların kültür mirası olan söylemlerde kendini gösterir. Söze ve yazıya dökülmüş bir araç olmaktan öte toplumsal bir ruh barındıran dilin söz varlığı, sözlü ve yazılı iletişim anında sıklıkla kullanılan sözcükler, atasözü, deyim, kalıp sözler gibi dilsel yapılardan meydana gelir. Bildirişim anında söylemi üreten bireyler, zaten sosyal yapıda mevcut olan düşünce kalıplarına göre bu söylemi üretirler. Bu nedenle bir toplumu iyi analiz etmek için dil üzerine yoğunlaşmak, söylem çözümlemeleri yapmak gerekir. Bireylerin iletişim anında tam olarak ne söylediği, iletisine neleri, niçin dâhil ettiği, neden böyle bir söylemi tercih ettiği gibi soruların cevaplarına, söylemin yaratıldığı toplumun zihinsel yapısını ortaya koyacak psikolojik, sosyolojik ve kültürel çözümlemelerle ulaşılabilir. Bu çalışmada, söz varlıklarında Çingene adının neden, niçin geçtiğine söylem çözümsel olarak bakılacak, bu söylemlerin tarihsel bir geçmişi olduğu ve toplumun ortak kültür mirasları oldukları ortaya konulacaktır.

Keywords
söylem çözümlemesi, kültür, söz varlığı, Çingene, ötekileştirme
Kaynakça