Özet


Anlamın Üç Yüzü, Cevdet Bey ve Oğulları Romanında İdeleştirme

Ontolojik temellere dayanan felsefi antropolojiye göre ideleştirmek, en kısa ifadeyle anlam verip aşmak demektir. İdeleştiren tek varlık olarak insan, varlık yapısında temellenen bu olanağı sayesinde hayatına bütünlüklü bir amaç verir, akış içerisinde karşılaştığı olumlu ve olumsuz durumları takılmadan aşar, tesadüflerin belirlediği değil, kendi hedefleri doğrultusunda seçtiği bir hayatı yaşar. Halis olan ve olmayan olarak ikiye ayrılan ideleştirme, farkına varılıp geliştirildiğinde insanı, tinsel olarak iyi duruma yükselten bir olanaktır. Halis olan ideleştirme, kişinin, hayatına yüksek değerlere temellenerek kendisinden ve ötekinden sorumlu olduğunu bilerek anlam, amaç ve hedef koymasını ifade ede r. Halis olmayan ideleştirme ise kişinin, hayatına araç değerlere temellenerek sadece kendi arzu ve çıkarları doğrultusunda, iç ve dış gerçeklikle hesaplaşmadan anlam vermesini ifade etmekle birlikte, bütünlüklü bir anlam ve amaçtan yoksun olma ve tesadüflerin peşinde sürüklenme durumunu da ifade etmektedir. Bu yazıda öncelikle ana hatlarıyla ideleştirmenin neliği üzerinde durulmuştur. Ardından romanın asıl kişileri olan Cevdet Bey, Refik ve Ahmet’in eylemlerini belirleyen en derindeki unsurun ideleştirememe veyahut halis olmayan ideleştirme olduğu iddia edilmiştir. Cevdet Bey’in şahsında halis olmayan ideleştirmenin gerçeklerle yüzleşememe ve kayıtsızlık, Refik’in şahsında irade felci, yönsüzlük, gerçeklikle diyalektik ilişki kuramama ve hayal kırıklığı, Ahmet’in şahsında ise hem gerçeklerle yüzleşememe hem de gerçeklikle diyalektik ilişki kuramama şeklinde görünüşe çıktığı ortaya konmuştur.



Anahtar Kelimeler

İdeleştirme, Felsefi Antropoloji, Anlam, Orhan Pamuk, Cevdet Bey ve Oğulları.


Kaynakça