Abstract
KINALIZÂDE HASAN ÇELEBİ’YE GELİNCEYE KADAR ANADOLU’DA ŞU’ARÂ TEZKİRECİLİĞİNİN GELİŞİMİ VE TEZKİRETÜ’Ş-ŞU’ARÂ’NIN TANITILMASI*
İslam dünyasında ortaya çıkan biyografik künye yazıcılığı fazla değişiklik göstermeden Osmanlı biyografi geleneğine geçmiştir. Osmanlı biyografi geleneği içerisinde yer alan şairler hakkında bilgi veren “şu’arâ tezkireleri” bunlardan biridir. Türk edebiyatında, “şu’arâ tezkiresi” yazma geleneği, ilk olarak XV. yüzyıl sonlarında Çağatay sahasında, XVI. yüzyıl başlarında da Anadolu sahasında başlamıştır. Kınalızâde Hasan Çelebi Tezkiresi veya Tezkiretü’ş-şu’arâ olarak bilinen eser, Sehî, Latîfî, Ahdî ve Âşık Çelebi Tezkiresi’nden sonra Anadolu’da H.994/M.1585-86 tarihinde Kınalızâde Hasan Çelebi tarafından kaleme alınmıştır. Türkiye ve yurtdışı kütüphanelerinde Tezkire’nin çok sayıda yazma nüshası mevcuttur. Tezkire, beş ana kısımdan oluşan bir mukaddime, sultan şairler, şehzade şairler ve asıl şairler olmak üzere üç fasıl hâlinde düzenlenmiş; birinci ve ikinci fasılda yer alan padişah ve şehzade şairler kronolojik, üçüncü fasılda bulunan şairler ise alfabetik olarak sıralanmıştır. Tezkire’nin üçüncü faslında çoğunlukla âlim ve bilgin şairler bulunmaktadır. Kınalızâde Hasan Çelebi, eserinde altı yüz kırk iki şair biyografisine yer vermiş; önceden yazılmış tezkirelerde bulunmayan yüz yirmi iki yeni şair biyografisini eserine ilave etmiştir.
Bu çalışmada Kınalızâde Hasan Çelebi Tezkiresi’nin tanıtılmasının yanı sıra ona gelinceye kadar Anadolu sahasında yazılan şair tezkireleri hakkında bilgi verilmekte ve söz konusu tezkirelerde yer alan şairler bir tablo hâlinde gösterilmektedir.
Keywords
Kınalızâde Hasan Çelebi, Kınalızâde Hasan Çelebi Tezkiresi, Tezkiretü’ş-şu’arâ, Şairler Tezkiresi