Abstract
Nâbî Mektebine Mensup Bir Şair Olarak Fitnat Hanım
17. yüzyıl, Osmanlı Devleti'nin siyasi, sosyal ve ekonomik sorunlarının yaşandığı, sistemde çözülmelerin başladığı huzursuz bir dönemdir. Bu yüzyılda ilk defa bir Osmanlı padişahının yeniçeriler tarafından katline şahit olunmuş, tahtta kalma süreleri önceki dönemlere göre kısalmış, halk arasında huzursuzluklar baş göstermiş, taşra yönetimlerinde yolsuzluk, rüşvet ve zulüm almış başını yürümüştür. Askerî alanda bozulmalar artmış, Osmanlı Devleti'nin Avrupa'ya olan ilerlemesi 1683'te Viyana bozgunuyla durmuştur. Bu tarihten sonra devlet duraklama dönemine girmiştir.
16. yüzyılda divan şiiri, klasik üslupta Bâkî, Fuzûlî, Hayâlî gibi şairlerle zirveye ulaşmıştır. Bu sebeple 17. yüzyılda divan şairleri yeni üslup arayışlarına girmişlerdir. Gerek 17. yüzyılda yaşanan sorunların toplumsal sorumluluk sahibi olan birinin ilgisiz kalamayacağı nitelikte olması, gerek yeni bir söyleyiş yakalama isteği ve gerekse karakter özellikleri divan şairi Urfalı Nâbî'yi hikemî tarza yönlendirmiştir. Nâbî, bu tarzın en büyük şairi olmuş, sonraki dönemlerde hikemî şiirin temsilcisi olarak kabul edilmiş ve takip edilmiştir. Onu takip edip hikemî tarzda yazan bazı Osmanlı sahası divan şairleri Nâbî mektebini oluşturmuştur (Yorulmaz, 1996; s. 17). Nâbî mektebine mensup olan bir diğer önemli şair ise Fitnat Hanım'dır.
Bu makalede Fitnat Hanım, Nâbî mektebinin bir üyesi olarak incelenecek, hayatı ve sanatı anlatıldıktan sonra hikemî içeriğe sahip beyitlerinden yola çıkılarak onun dünya görüşü ortaya konmaya çalışılacaktır.
Keywords
Nâbî mektebi, Fitnat Hanım, hikemî, 17. Yüzyıl