Abstract
İLK DÖNEM TÜRK ROMANLARINDA YANLIŞ BATILILAŞMA SONUCU YABANCILAŞAN KARAKTERLER
Osmanlı Devleti, batı medeniyetine dahil olma yolunda ilk resmi adımını 1839 yılında ilan edilen Tanzimat Fermanı’yla atmıştır. Fermanın ilanıyla birlikte, medeniyet değiştirmenin bir gereği olarak yenileşme hareketleri de başlar. Öncelikle askeri sahada başlayan bu yenileşme hareketleri zamanla kendisini ülke yönetiminden kılık kıyafete, kültürel hayattan toplumsal konulara kadar her sahada gösterir. Bu süreçte, edebiyatımızda yeni görülen roman türü, dönemin entellektüelleri tarafından bu yeni modernleşme projesinin uygulanmasında önemli bir araç olarak kabul edilir. Bu çalışmada, erken dönem Türk Edebiyatında kaleme alınan Felatun Bey ile Rakım Efendi, Araba Sevdası, Mai ve Siyah, Şıpsevdi adlı romanlarda yeralan, yanlış batılılaşma sonucu kendi toplumsal ve kültürel kimliğine ‘yabancılaşmış’ kahramanların genel bir tespiti ve analizi yapılmıştır. Romanların ana kahramanlarında görülen yabancılaşma olgusu daha çok doğu-batı değerlerinin çatışması eksenine oturtulmuş olup, batıyı eksik ya da yanlış yönleriyle benimsemiş bireylerin, önce kendileriyle daha sonra da mensubu oldukları toplumun değerleriyle ters düşmeleri neticesinde içine düştükleri ‘yabancılaşma’ vurgulanmıştır.
Keywords
Tanzimat Dönemi, Yabancılaşma, Batılılaşma, Roman, Edebiyat.