Abstract
Söylem Yasaları Bağlamında Fıkra Türü
Dil, her dönemde araştırmacıların temel ilgi odağı olmuştur. Her araştırmacının dilden beklentisi farklıdır. Bu yüzden dil, her araştırmacı tarafından farklı açılardan el alınıp incelenmiştir. Dil iletişimin temel aracıdır. Söylem ve söylem çözümlemesi her geçen gün dikkatleri daha fazla üzerine çeken dilsel kavramlardır. Söylem çözümlemesi son yıllarda toplumbilimden budunbilime, dilbilimden felsefeye birçok bilim alanında yaygın biçimde kullanılmaya başlanmıştır. Söylem çözümlemesi disiplinlerarası bir özelliğe sahiptir. Terim birçok bilimin kesişme noktasında yer almaktadır. Günümüzde çok farklı söylem çözümleme kuramı bulunmakta, uygulamada değişik bilim dallarının verilerinden yararlanılmaktadır. Söylem çözümleme biçimi dünyada farklı yerlerde gelişen ve çok değişik uygulama biçimlerine sahip bir alandır. Günümüzde özellikle dilbilim ile birlikte adından söz ettirmektedir. Söylem çözümlemesi bilimsel bir yöntemdir. Kullanımdaki dil, onun temel inceleme alanını oluşturur.
Bir söylem oluşturulurken onda bulunması gerekli birtakım ilkeler vardır. Bu ilkeler yaygın biçimde söylem yasaları olarak adlandırılmıştır. Söylem yasaları ile ilgili olarak birçok araştırmacı birbirinden farklı birçok yaklaşım geliştirmiştir. Bu yasalar araştırmacılar tarafından farklı şekilde adlandırılsa da aralarında birçok noktada benzerlikler bulunmaktadır. Örneğin Ducrot’un “söylemin yasaları” ile Grice’in “söyleşimler yasalar”ı birbirini destekler ve tamamlar niteliktedir. Her söylem ortaya konulurken bazı yasaların göz önünde bulundurulması zorunludur. Çalışmamızda Ducrot’un, H. Paul Grice’in “söyleşisel sağsöz” başlığı altında değerlendirdiği yaklaşımını geliştirerek “söylem yasaları” adını verdiği ilkeler doğrultusunda folklorun önemli ürünlerinden fıkra türü incelenmeye çalışılmıştır. Fıkraların söylem yasalara göre değerlendirilmesi, fıkra türünün halk nazarındaki popülaritesini açıklamada önemli veriler sunmaktadır.
Keywords
dil, söylem, yasa, fıkra.