Abstract
Bir Kurban Olarak Düşkün Kadın
Nahit Sırrı Örik’in Kıskançlık adlı eserinde genç ve güzel kadın Mükerrem, diğer roman kişileri tarafından kurban edilir. Onun maddî ve manevî bakımdan felakete sürüklenişinde hayalperest, tecrübesiz ve tahsil görmemiş oluşunun büyük etkisi vardır. Bununla birlikte kocasının geri kalan ömrünü dinlenmeye çekmek için Mükerrem’i seçtiği, kız kardeşinin ağabeysinden öç alma aracı olarak onu kullandığı ve Nüzhet’in onda cinsel arzularını tatmin ettiği bir gerçektir. Bu süreçte başrolde Seniha yer alır. O, çocukluğundan beri ağabeysine kıskançlık, öfke, nefret, kin ve hınç gibi kötücül duygularla yüklüdür. Bu yük yıllar içinde onu ezmiştir. Seniha ezilmişliğini, Mükerrem’le merhametsizce oynayarak -onun duygu ve düşüncelerini hiç hesaba katmadan- telefi etmek istemiştir. Seniha, ağabeysinin yaşadığı her talihsiz durumda da Shadenfreude ile dolmaktadır. Amacı ağabeysinin talihini tersine çevirmek olsa bile tükettiği kişi Mükerrem’dir. Bu süreçte Mükerrem, eşlikten, metresliğe oradan konsomatrisliğe doğru statü kaybı yaşayarak toplum içindeki saygınlığını giderek kaybeder. Bu arada Nüzhet’in ölümünün iki erkeğin gurur çatışması sonucunda gerçekleştiğini unutmamak gerekir. Yani düşüşe yol açanlardan daha çok düşen cezalandırılmıştır.
Keywords
düşkün kadın, Nahit Sırrı Örik, roman, Schadenfreude, Schadenfroh.