Abstract
Türk Edebiyatında Göçebe Çingenelerde Gündelik Hayat ve Göçebe Çingene Kadınları
Türk edebiyatında Çingene anlatıları üzerine kronolojik bir okuma yapıldığında belli bir dönemden sonra genellikle olumlu yönde bir bakışın hakim olduğu görülmektedir. Hüseyin Rahmi, Refik Halit, Selahattin Enis olumsuz Çingene manzaraları veya ahlakî yönden zayıf tiplemeler çizerken Ahmet Haşim, Sabahattin Ali, Halikarnas Balıkçısıyla birlikte bu olumsuz bakışın tamamen değiştiği görülür. Bu yazarlarla birlikte Osman Cemal, Sait Faik, Bedri Rahmi, Melih Cevdet’te göçebe Çingeneler iç açıcı tabiat unsurlarıyla, günlük uğraşlar içerisinde, özgürlüklerine düşkün, serbest tabiatlı insanlar olarak anlatılır. Bu metinlerde göçebe Çingenelerin daha çok gündelik hayatlarındaki meşguliyetlerine ve kadınların özelliklerine yer verilmiştir. İnsanın tabiata yabancılaştığı modern çağlarda “göçebe Çingene” saf, sade yaşayışın, nostaljik yolculukların, özgürlüğün imajı hâline gelmiştir. Mekâna bağlı, yerleşik hayatın verileriyle donatılmış, an’ı kaçıran insan için göçebe Çingene artık toprak, ağaç, güneş, ay gibi tabiatın bir parçasıdır, her yere uyum sağlayabilendir, kayıtlı olmayan, biriktirmeyendir, bunun için de övgüyü hak edendir
Keywords
Göçebe Çingeneler, Çingenelerde gündelik hayat, Çingene kadınları, Çingeneler ve tabiat