Türk tarihinde çok önemli rol oynamış boylardan biri de Kuman-Kıpçaklardır. Yüzyıllar boyu çok geniş bir coğrafyaya yayılmış olan bu kavim, fethettikleri ve yurt edindikleri ülkelerdeki topluluklar ile yoğun bir münasebet içerisinde bulunmuşlardır. Bu bazen salt kültürel boyutta kendisini göstermiş bazen de din ve inanç hususunda meydana gelmiştir. Kuman-Kıpçak Türkleri bulundukları coğrafyada geçerli olan dinî sistemlere girdikleri için konuştukları dile ait malzemelerde de yeni kabul edilen dine ait kelimelerin yer alması da kaçınılmaz olmuştur. Özellikle Doğu Avrupa’ya yerleşen Gregoryen Kıpçakların Hıristiyanlığı benimsemesi dolayısıyla, söz konusu dini aldıkları Ermenilerin dilinden birtakım sözcükler Kıpçak Türkçesine girmiştir. Yine aynı coğrafyada, bilhassa Karadeniz’in kuzeyinde ve İdil-Ural havzasında yerleşenlerin ise Katolik Hıristiyanlarla kurulan komşuluk ve ticaret ilişkisi dolayısıyla din ve kültür tesiri altında kaldıkları görülmüştür. Türkçenin Latin harfli en eski metni olan Codex Cumanicus’un kısmen misyonerlik kısmen de ticaret niyetiyle kaleme alındığı genel olarak kabul edilmektedir. Bu eserin ağırlıklı dualardan oluşan Almanca bölümünde, farklı telaffuzlarıyla yer alan iki fiil (“büsre-/büsüre-” ve “yöpsin-/yöpsin-”) dikkatimizi çekmiştir. Bu çalışmada söz konusu fiiller hakkında kökenbilimi açısından değerlendirmeler yapılmıştır. Öncelikle yazmanın elimizde mevcut olan tek nüshasında kelimelerin nasıl yazıldığı ve eseri inceleyen araştırmacıların bunları nasıl okuduklarından bahsedilmiştir. Etimoloji (kökenbilimi) incelemesinin öncesinde ise, nüshada var olan yazım problemleri dikkate alınarak fiillerin muhtemel fonetik ve morfolojik seyirleri üzerine tahminler yürütülmüştür.
Codex Cumanicus, Kuman Türkleri, Hıristiyanlık, “büsre-/büsüre-”, “yöpsin-/yöpsen-”