Yapısalcı ritüel yaklaşımına göre; ritüeller, pek çok ögesi ve ögeleri arasında bağlantıları düzenleyen birtakım kuralları olan dil gibi örgütlenmiş bir sistemdir. Bu sistem; bütünleşik, birbiriyle bağlantılı etkileşimli süreçler kümesi olarak kabul edilir ve sistem içinde yer alan her ögenin ritüelin amacı tarafından koşullanmış bir görevinin olduğu düşünülür. Bu anlayış, ritüellerin işleyişini ve anlamını analiz edebilmek için yöntem olarak ögelerin her birini kendi başına ele alarak bütüne nasıl katkıda bulunduğunu tespit etme yöntemini kullanır. Tespit yapılırken her ögenin anlamı yalnızca sistem içinde özel bir işlevi yerine getirdiği bütünle ilişkisi içinde ortaya çıkar ve bağlamın anlamı ve işlevi bilinmeden ögelerin anlam ve işlevi de anlaşılamaz kabulünden hareketle ögelerin anlam ve işlevi ritüel bağlama göre belirlenir. Bir diğer ifadeyle; ritüel ögeleri metinlerdeki harfler ya da kelimeler gibi kendi başlarına bir anlam ifade etmezler, onların anlamları diğer ögelerle ve bütünle kurdukları bağıntılarla ortaya çıkar. İnsan yaşamının önemli evreleri için düzenlenen geçiş ritüellerinin bir türü olan evlenme ritüellerinin düğün evresi, geçişe maruz kalan kişileri birbirine geçmiş süreçlerden meydana gelen örüntüler hâlinde ve aşamalı olarak bekârlıktan evli olma durumuna geçirir. Danslar, düğünlerin önemli ögelerinden biridir. Dansların arkaik dönemlerde ritüelistik işlevler yerine getirdiği iyi bilinmektedir; ancak günümüzde bu işlevlerini kaybederek salt eğlence aracı oldukları düşünülür. Geleneksel bir düğün senaryosu içinde icra edilen dansların bazı işlevler yerine getirdiklerini göstermeyi amaçlayan bu çalışmada; düğünlerdeki dansların eğlenceden öteye geçen bir anlamı ve amacı var mıdır? Dahası bu anlam ve amaçların ritüel sürecin amacıyla ilişkisi var mıdır? Varsa nasıldır? Sorularına yanıt aranmıştır. Yöntem olarak öncelikle ritüelin sistemli bir yapı olduğu, yapı içinde yer alan bütün unsurların bir işlevinin olması gerektiği ve bu unsurların anlam ve işlevinin ritüel sürecin sembolik kodlu anlam ve amacına göre belirlenebileceğini ileri süren yapısalcı bakış açısından hareket edilmiştir. Ritüel sürecin sembolik kodunu anlamlandırmak için ise geçiş ritüellerinin üç aşamalı yapısı; aşamaların ayrılma, eşik ve birleşme şeklinde formüle edilen izleği dikkate alınmıştır. Çalışmanın verileri Amasya yöresinin geleneksel düğünlerini koruyabilmiş yerlerinden alan çalışması yöntemiyle elde edilmiştir. Alan çalışmasında ise görüşme ve gözlem teknikleri kullanılmıştır. Anahtar Kelimeler: Geçiş ritüelleri, Yapısalcılık, evlenme/düğün, dans, Amasya.
Geçiş ritüelleri, Yapısalcılık, evlenme/düğün, dans, Amasya