Özet


Oğuz Atay’s Anti-Hero as Scapegoat: “The Man with the White Coat”

Fransız edebiyat eleştirmeni ve Académie Française üyesi René Girard (1923-2015), özellikle antropoloji ve antropolojik felsefe alanında yürüttüğü çalışmalarla dikkat çekmiştir. Girard antropoloji sahasına önemli katkılarının yanında eserlerinde ortaya koyduğu teorilerle edebiyat eleştirisine de zengin bir kavramsal içerik sağlamıştır. Girard’ın Romantik Yalan ve Romansal Hakikat adlı eserinde ortaya koyduğu “mimetik arzu” (arzu üçgeni/ üçgen arzu/ taklit arzu) teorisi, edebî eser çözümlemesinde bir inceleme yöntemi olarak halihazırda kullanılmaktadır. Edebî eser çözümlemesinde bir metot olarak “mimetik arzu” teorisi kadar yaygınlık kazanmasa da Girard’ın Günah Keçisi, Dünyanın Kuruluşundan Beri Gizli Kalmış Sırlar ile Şiddet ve Kutsal adlı eserlerinde tüm kavramsal yönleriyle ele aldığı “günah keçisi” teorisi edebiyat eleştirisi için yeni ve oldukça tutarlı bir yaklaşım olarak dikkat çekmektedir. Bu makalede Girard’ın “günah keçisi” teorisi Oğuz Atay’ın Beyaz Mantolu Adam hikayesini çözümlemek üzere kuramsal bir yaklaşım olarak kullanılmıştır. İsimsiz hikâye kahramanının (beyaz mantolu adamın) topluluğun/yığının öfkesini üzerine çeken bir günah keçisine dönüştürülmesi süreci ötekileşme, yabancılaşma, anti-kahraman, kendilik sorunu ve modernizm kavramları ekseninde ele alınmıştır.



Anahtar Kelimeler

Günah Keçisi, Ötekileşme, Yabancılaşma, Anti-Kahraman, Kendilik, Modernizm


Kaynakça