Salur Kazan’ın Mitik Macerasından Modern İnsanın Bilincine Arketipsel Sembolik Bir Çözümleme
(An Archetypal Symbolic Analysis from Salur Kazan’s Mythic Adventure to Modern Human Consciousness
)
Yazar
|
:
Aydoğan KARA
|
|
Türü |
:
Araştırma Makalesi
|
Baskı Yılı |
:
2020
|
Sayı |
:
22
|
Sayfa |
:
39-51
|
Doi |
:
http://dx.doi.org/10.25068/dedekorkut343
|
|
Özet
Edebi ve estetik zenginlik taşıyan metinler, her türlü tüketilme olgu ve çabasının antitezi olarak varlık kazanır. Böyle metinler; bireyin ve toplumun dünyasındaki özsel, tükenmeyen, yapısal ve varoluşsal gerçeklikleri anlamlı kılar. Söz konusu nitelikleriyle yüksek bir değere sahip olan Dede Korkut Hikâyeleri de sahip olduğu zenginliğini korur. Bu hikâyeler, Türklerin edebiyatının, toplumsal yapısının, folklorunun, tarihinin, yaşam biçiminin, ontik duyuşlarının ve epistemolojisinin bilgisini sunar. Ancak metinlerin sakladığı mirası açığa çıkarmak, onların modern yöntemlerle değerlendirilmesini gerektirir. Bu mitik zaman anlatılarının modern insanla bir bağı vardır. Çünkü insanların ve toplumların yaşantıları ile bu anlatılardaki evrensel gerçeklikler, zaman kavramının dışında kalarak ortaklık kurar. Joseph Campbell, halk anlatılarının ortak yanlarını araştırarak bir inceleme yöntemi ortaya koyar. Buna göre, mitik anlatı kahramanlarının maceraları, temel olarak “ayrılış - erginlenme - dönüş” aşamalarından oluşur. Dede Korkut Hikâyeleri’nde yer alan Salur Kazanuñ İvi Yağmalanduğı Boyı Beyan İder adlı hikâyenin gelişimi de bu aşamalarla açımlanabilecek bir seyir izler. Çözümleme yöntemi olarak “KORA şeması”nın kullanıldığı bu çalışmada, eklektik bir yaklaşım ile Campbell’ın saptamaları ve C. G. Jung’un arketipsel sembolizm kuramına ait kavramlar esas alınmıştır.
Anahtar Kelimeler
Dede Korkut Hikâyeleri, Salur Kazan, Joseph Campbell, arketipsel sembolizm.
Abstract
Texts containing wealth of literary and aesthetic come into being precisely as the antithesis of all kinds of consumption events and efforts. Such texts make essential, inexhaustible, structural and existential realities in the world of individual and society. Dede Korkut Hikâyeleri, which have a high value with these qualities, maintain their wealth. This stories provide information of literature, social structure, folklore, history, lifestyle, ontic senses and epistemology of Turks. However, uncovering the legacy of the texts requires evaluating them with modern methods. This narratives of mythic time have a connection with modern human. Because the lives of people and societies and universal realities in this narratives coincide out of time. Joseph Campbell reveals a method of examination researching common aspects of folk narratives. According to this, adventures of mythical narrative heroes mainly consist of the stages of “separation - initiation - return”. The development of the story named “Salur Kazanuñ İvi Yağmalanduğı Boyı Beyan İder” in Dede Korkut Hikâyeleri follows a course that can be anatomize with this stages. In this study, where “KORA scheme” is used as the analysis method, Campbell’s determinations with an eclectic approach and the concepts of C. G. Jung’s archetypal symbolism theory are taken as basis.
Keywords
Dede Korkut Hikâyeleri, Salur Kazan, Joseph Campbell, Archetypal Symbolism.