Ahmet Hamdi Tanpınar (1901- 1962) şair, yazar, mütefekkir niteliklerinin yanı sıra; yaşadığı dönemin hemen tüm sanat, düşünce ve edebiyat mahfilleri ve bu bağlamların -Yahya Kemâl, Peyami Safa, Bedri Rahmi Eyuboğlu gibi – önde gelen isimleriyle yakın ilişkiler içerisinde olmuş, akademide görev yapmış, milletvekilliğinde bulunmuş “sui generis” bir entelektüeldir. Tanpınar, yukarıda anılan tüm müktesebatını, sanatçı duyarlılığı ile birleştirmiş; Türkiye, Türk milleti ve Türk sanatına dair tarihsel, sosyal, siyasal ve estetik tespit ve tekliflerde bulunmuştur. Bugün dahi Türk düşün ve sanat dünyası aktörlerinin, Tanpınar’a atıflar yapıp Tanpınar’ın tanıklığına müracaat etmelerinde, Tanpınar’ın etkileyici vizyonunun hâlâ aktüele ışık tuttuğu gerçeği yatmaktadır. Huzur ve Saatleri Ayarlama Enstitüsü (SAE) romanları, gerek içerisinde tartışılan olgular ve gerekse roman kahramanlarının herbirinin -Tanzimat’tan Cumhuriyet’e- Türk sosyal ve siyasal hayatının bir cephesini temsil etmeleri açısından önem arz eden romanlardır. Bu makalede, Tanpınar’ın Huzur ve Saatleri Ayarlama Enstitüsü romanlarının, yine Tanpınar tarafından ileri sürülen “Yeni Türk Edebiyatı bir medeniyet krizi ile başlar” tezi üzerine inşa edildiği ileri sürülmüş ve adı anılan romanlarda bu tez tahlil ve tespit edilmiştir.
The Civilization Crisis, Ahmet Hamdi Tanpınar, Huzur, Saatleri Ayarlama Enstitüsü, Turkish Modernization.